"SEVGİYLE,BİRLİKLE,BERABERLİKLE AŞILAMAYACAK HİÇBİR ENGEL YOKTUR"
Uzun zamandır işaret dili eğitimi veren ve bu konularda derin araştırmalar yapan işaret dili eğitmeni ve tercümanı Gül Duran ile röportaj yaptık.Gül hanım bize işaret dili konusunda bildiklerini,işaret dili ile ilgili yürüttüğü projeyi ve bu konudaki fikirlerini anlattı.
-Merhaba gül hanım ,öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Merhabalar ben Gül Duran,Doğum yerim İstanbul ama memleketim Eskişehir.19-- küsüratı yok ben de bilmiyorum dogum tarihimi,kendimi her daim 16.5 yaşında kabul ediyorum ve bu yaşın enerjisi ile hayata bakıyorum.Denizi çok seviyorum ,ağaçları ,yeşili,çiçeği,doğanın her durumunu çok seviyorum yaşamayı çok seviyorum,insanlara yardım etmeyi çok seviyorum insanların elinden tutup yaşadıkları anın tecrübesiyle çıkış bulamadıkları zamanlarda yol arkadaşı olmayı çok seviyorum.Bundan sekiz yıl önce altı yıl arayla hakka yürüyen iki mükemmel insanın ikinci çocuğu olarak dünyaya gelmişim.Birinci evlatları ise sırtımı dayadığım çınar ağacım abim memleketim Eskişehir'de yaşıyor.İki yol arkadaşım var onlar da benim kızlarım.Kızlarımla birlikte yaşıyorum.Yaşadığım en büyük tecrübe ve en büyük güzellik benim kızlarım ve onlar sayesinde bu hayatın en güzel tadını ve kokusunu alıyorum.
-İşaret diliyle ne zamandan beri ilgileniyorsun?
Neden işaret dili veya neden işitme engelli derseniz uzun yıllar önce 12 yaşlarında yeni taşındığımız mahallede benim yaşıtım oynayabileceğim hiç kız arkadaşım yoktu.Takdir edersiniz ki yıllar öncesinde genelde anneler kız çocuklarının erkek çocuklarıyla oynamasını istemezlerdi.Bizim de taşınığımız mahallede erkek çocukları vardı kız çocukları hiç yoktu.İki tane kız arkadaşım vardı ama onların ikisi de işitme engelliydi artı bu iki kız kardeşti bunlar.Diğer kız kardeşin hem bedensel engeli vardı hem zihinsel engeli vardı ama abla olan sadece işitme engelliydi ve ben onlarla oynuyordum.Ama bu benim için bir zorunluluk değildi.Evet annemin erkeklerle oynamamam gerektiğini söylüyordu ama Hatice benim için farklı bir kişiydi konuşamıyordu ama ben onunla işaretlerle anlaşıyordum ve işitme engelli ilk tanışmam bu süreçte oldu ilerleyen yıllarda alt kat komşumun da işitme engelli olduğunu öğrendim yine onunla da işaretleri bilmeden tamamen doğaçlama bir şekilde anlaşabiliyordum.O yıllarda işaret dili eğitimi yoktu ve işaret dili kullanılmıyordu.Kişiler kendi aralarında geliştirdikleri hareketlerle kendilerini ifade etmeye çalışıyorlardı
-İşle ilgilenirken başınızdan geçen güzel bir anıyı paylaşır mısınız?
Resmi dairelere tercümanlık yapmak için gittiğim zaman bir olayla karşılaştım karakolda ayrılmış çiftin tartışmasından dolayı onların arasındaki tercümanlık için karakoldaydım.Bayan ifadesini verdi daha sonra beyefendinin ifadesini almak için girdik ama beyefendi çok sinirli ve karşı tarafı rahatsız eden bir kişi olduğu için aynı zamanda biraz kendisini suçlu hissediyor.Aslında orda suçluluk da yok ayrılmışlar 4 yıl olmuş ama her iki kişi de işitme engelli ve erkek sanırım kendisini yalnız hissediyor istediği şey ben gideyim ne olacak oturayım çay içeyim torunumu seveyim bayan da diyor ki girmesin evime neden giriyor diye.Tartışma bundan ötürü büyümüş.Tabii ki ortalık gerilince karakolluk durumu olmuş.Oturduk hanımefendinin ifadesini aldıktan sonra diğer işitme engelli beyefendi avukat polis oturuyoruz.Konu sırasında polis memurunun tebessümünü görünce kendisinin dikkate alınmadığını düşündü.Kendisininin dikkate alınmadığını düşününce birden sinirlendi ve ciddi anlamda fevrileşip ayağa kalktı.O ayağa kalkınca bir tarafta avukat var bir tarafta polis var ama her ikisi de onun dilini anlamıyor ben direkt müdahale etmek zorunda kaldım ve dedim ki birazcık sakin ol,biraz sakinleş ben seni dinliyorum ve senin söylediğin her şeye senin söylediğin gibi söyleyeeğim.Sen ne söylersen senin dediklerin doğru ve senin dediklerini aktarıcam.Başka hiçbir şey söylenmeyecek burda.Ben senin için burdayım.Ama dedim ki gözlerin çok güzel.Benim annemin de gözleri aynı senin gibi.O tebessüm etmeyi çok severdi sen de bana tebessüm eder misin annem gibi dedim.Çünkü benim annem öldü dedim.Öldü deyince o sinirle bir an tebessüm etti bak dedim ne kadar güzel oldu gözlerin daha da güzelleştı.Sen sinirlenme sakin ol rahat rahat anlat ben seni dinliyorum ve söylediklerini aktarıcam.Avukatta burda,kimse burda yalan söyleyemez dedim.Öyle deyine anında küçük beş yaşındaki bir çocuk nasıl size güvenir aynı o güvenle bana güvenip bütün olayları anlattı.Onun anlattığı şekilde avukat eşliğinde ifadesi verdildi ve bu benim için çok keyifli bir anıydı.
-Eğitiminizi,lisansınızı ne üzerine aldınız?
Halkla ilişkiler mezunuyum bunun devamında şu anda sosyoloji bölümüne devam ediyorum.Sosyoloji bölümünü bitirdikten sonra aile danışmanlığı alıp yüksek lisans olarak psikoloji tercih etmeyi düşünüyorum.Aile danışmanlığını alıncaya kadar bu süreçte tamamladığım diğer eğitimlerim,yaşam koçluğu,eğitim koçluğu,oyun terapisti eğitimlerimi tamamladım.Devamında Türk işaret dili eğitimi birinci kademe ve tercümanlık ikinci kademe eğitimlerimi tamamladım.Halihazırda uluslararası işaret dili eğitimimi almak için sırada bekliyorum.Bu sayede eğitimlerimi tamamlamayı hedefliyorum.
İşaret dilini almamdaki ilk hedefim aile danışmanı olduğumda bana işitme engelli bir aile gelirse ben onları nasıl anlarım onlara nasıl yardımcı olurum bu dili öğrenmem gerekiyor diye başladığım bir dil eğitimiydi.
-Bu sosyal sorumluluk projesiyle ileri yönelik başka başka neler yapmayı planlıyorsunuz,Neden güldüren eller ismini seçtiniz?
İsmim ve soy ismimin yumuşatılmış harflerle değiştirilmesinden dolayı Gül Duran'ın harflerini değiştirerek güldüren yaptılar.Çünkü 16.5 yaşında olduğum için ve bulunduğum ortama her daim neşe keyif kattığım için evet gerçekten sen güldüren bir kişisin derler.Projem de işitme engelli arkadaşlarımıza çevremizdeki dostlarımıza bir tebessüm katabilsin onları mutlu edebilsin diye güldüren eller.Projemizin amacı işaret dili bilen bilmeyen,öğrenen öğrenmeyen,öğrenmek isteyen,öğrenipte uygulama fırsatı bulamayan işitme engellilere yardımcı olmak isteyen kişilerin bir araya gelmesini hedeflediğimiz bir proje.
Bu proje sonucunda ne olacak?
İşaret dili bilenler işitme engellilerle bir arada olarak onların dilini konuşmayı daha aktif hale getirecekler .İşitme engelli gençlerimiz,öğrencilerimize ellerinden gelen desteği yapabilecekler.Örneğin matematik dersinde fen,türkçe dersinde yardımcı olabilecekler.Biraz daha üst yaş seviyesinde herhangi bir resmi dairede bir işlem yapılabilecekse bunlara yardımcı olabilmek adına uğraşacaklar.Onun haricinde sohbet,eğlence,yeni arkadaşlıklar,yeni paylaşımlarla bir arada olunmasını istiyorum.İşaret dili bilmeyenler de bu dili öğrenmek adına neler yapabilir,işitme engellilere nasıl yardımcı olabiliriz.İşitme engelli gençlerimizin eğitimlerinde diğer yaşıtlarıyla birlikte aynı sınavlara tabi tutulmalarına rağmen aynı eğitimi alamıyorlar.Neden?Çünkü konuşabilen kişiler gördüğü her objenin ismini biliyor.Ama işitme engelli çocuklarımız ve gençlerimiz gördüğü her objenin şeklini ifade ediyor,ama bunun ismini yazmak ve dudaklarıyla telafuz etme eğitimini aldıkları için diğer teorik eğitimlerde maalesef geri kalıyorlar.Böyle olunca da ister istemez okuldaki eğitim yeterli olmuyor ama tabii ki sınavlarda bu göz ardı ediliyor.Bende istiyorum ki işaret dilini bilen gençlerimiz öğrencilerimiz matematik fen,tarih kendisinin ilgi alanı ne ise o konuda işitme engelliye yardımcı olursa sınavları kazanmalarında eğitimlerinde ne kadar destek olabilirse,sadece bu eğitim değil normal hayatta onların ihtiyaç duyabileceği her yerde onlara yardımcı olabilmeleri için bu projeyi başlattım.Umuyorum ki bu projemiz Türkiye genelinde olur.Bizim ilk hedefimiz Antalya'ya hakim olmak.Antalya'daki işitme engelliler,küçükten büyüğe devam edecek.Ben bu proje için şöyle düşünüyorum.Denize kavuşturulan deniz yıldızı misali kime ne kadar dokunabilirsek,elimizden ne geliyorsa bunu yapmak için uğraşıyorum.
-Son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Sevgiyle birlikle beraberlikle aşılamayacak hiçbir engel yoktur.İşitme engelliler güya engelliler diyorum,toplumun verdiği bir isim.Onlar duyamayan ve konuşamayan insanlar ama onlar kendilerince ifade ediyorlar.Biz duyan ve konuşan olarak onları algılayamadığımız için asıl engelli bizleriz.Bizler engelleri kaldırmak için neler yapabiliriz?Siz ellerinizi konuşturmak ister misiniz?
RÖPORTAJ: NAZLICAN MADEN
Yorumlar
Yorum Gönder