KODA OLARAK YETİŞEN ESRA ÇAKAR İLE SÖYLEŞİ
Antalya İşitme engelliler derneğine yaptığımız ziyaret sırasında işitme Engelli bireylerin çocuğu olan iki kişiyle röportaj yapma fırsatı bulduk. Onlarla hem sohbet edip hem de işitme engelli anne ve babayla büyümenin zorluklarını,onları diğer bireylerden ayıran özelliklerini sorduk.
işitme engelli bireylerin günümüzde yaşadığı zorlukların yanında onlarla büyüyen çocukları da birçok zorluğa göğüs geriyor.İşitme engelli bireylerin aile fertlerinden olup doğuştan işaret dilini kullanan ve aile içerisinde öğrenen bireylere "koda" adı veriliyor. Bir koda olarak hayatını süren Esra ile Dernekte yaptığımız kısa röportajı sizlerle paylaşacağım.
1)Merhaba Esra hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
İsmim Esra Çakar.Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi Sinema ve Televizyon bölümünden bu sene mezun oldum.İşitme engelli bir anne baba ile büyüdüm.Doğduktan hemen sonra işaret dilini öğrendim.
2)İşaret dilini doğduğunuz an itibariyle aile içerisinde öğreniyorsunuz.Bu size ne gibi kazanımlar sağladı?
Bizim artık çok fazla avantajımız kalmadı artık.Herkes işitme engelli belgesi almış durumda ve bu kişilerin yarısından çoğu işaret dili hakkında hiçbir şey bilmiyor.Geçenlerde Meclis Toplantısı vardı,Belediye'de bulunduk.
Günümüzde artık çıkar amaçlı olarak herkes işitme engelliler eğitmenliği belgesi alıyor.Bu belgelerin önüne geçilemiyor.Bu belgeyi alanlar bize "sizin bir üstünlüğünüz yok" diyor.Fakat işaret dilini en iyi bilenler işitme engelli bireylerin çocuklarıdır.Çünkü doğduğumuz an itibari ile aile içerisinde devamlı olarak işaret dili ile anlaşıyoruz.
3)Günümüz işaret dili eğitmenlerini ve tercümanlarını yeterli düzeyde buluyor musunuz?
Bu işi layıkıyla yapan çok az kişi var fakat hepsini yeterli düzeyde bulmuyorum.Nasıl ki İngilizce öğretmenlerinin Türkçe ders vermesi sakıncalıysa ;işitme engelli eğitiminde de bu konuya tam olarak vakıf olmadan vereceği bir dersin pek bir anlamı olmadığını düşünüyorum.
4)İşitme Engelliler eğitmenliği sertifikalarının rastgele dağıtılmaması için ne gibi çözümler üretilebilir?
Bu belgelerin artık rastgele dağıtılmaması için için gerekli şartların yerine getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.Herkesin yanlış bildiği bir durum var buna da açıklık getirmek istiyorum.İşitme engelli bireyler bize işaret diliyle bir şeyler anlatırken devrik cümle ile anlatırlar.Yani mastar eki getirmezler.Fakat çoğu insan bunu yanlış biliyor.İşaret dili ile anlaşırken de devrik cümleler kullanılarak anlatılmaya çalışılır.Bu pek fazla bilinmediği için iletişim zorluğu yaşıyoruz.
5)Sizce işaret dili eğitmenliği ve tercümanlığını kimler yapmalıdır?
İşaret Dili eğitmenliği ve Tercümanlığı bununla birlikte yetişen ve ana dili gibi işaret dilini kullanan kişilere bırakılmalıdır.
6)Günümüzde işaret dilinin popüler kültüre alet edilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Artık sosyal medya 'da işaret dilini bir eğlence aracı olarak gören,şarkı söylemek için kullanan çok fazla kişi görüyorum.İşaret dili oldukça popüler oldu.İşaret dilinin eğlence için yapılmaması gerektiğini düşünüyorum.Toplumumuzda çok fazla sayıda işitme engelli birey var ve işaret dilinin onların yararına ya da onları topluma kazandırma adına bilinmesi gerektiğini düşünüyorum.
7)Son olarak bizlere söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Koda olarak yetişen bireyler,işitme engelli anne babaya sahip oldukları için ev içerisinde devamlı olarak işaret dili konuşur ve zaman zaman ödevlerine yardım edecek bir birey ihtiyacı duyarlar.Akdeniz Üniversitesi öğrencilerinden bu konuda yardım istiyorum.Pedagoji eğitimi alan,öğretmenlik tecrübesi olan bireylerin işitme engelli gençlerin derslerine ödevlerine yardımcı olması için bir çalışma başlatabiliriz.
Teşekkür ederim.
RÖPORTAJ: NAZLICAN MADEN
Yorumlar
Yorum Gönder